Resim: Gökçe Akgül
Ay başından beri Türkiye'nin farklı bölgelerinde meydana gelen orman yangınları yüzünden canımız acıyor, içimiz yanıyor. Yanıp giden her ağaçta, yitip giden her canlıda nefesimiz tükeniyor. Zaman en büyük yaraları sarmaya muktedir. Elbet bir gün yine ağaçlar sürgün verecek, ormanlar yeşerecek, canlılar ait oldukları yere dönecek. Bizim payımıza da sabırla, umutla beklemek kalıyor.
 
Her ağustos olduğu gibi yine göç yolundaki leyleklerin dansı masalsı görüntüler oluşturuyor gökyüzünde. İçimizdeki yaz sona ermemeye dirense de vakit hızla geçiyor. Güz kapıda. Editoryal ekibimizin hummalı yeni sezon hazırlıkları birer birer raflara yerleşiyor. Betül Avunç'un klasikleşen ''İkiz Gezginler'' serisinin en yeni halkası İkiz Gezginler Yeşillikler Ülkesi'nde, Burcu Yılmaz'ın Tudem Edebiyat Ödüllü sessiz kitabı Evden Çıktığımda, Mehmet Atilla'nın ''Sen de Oku Klasikler Koleksiyonu'' için yeniden anlattığı Mercan Adası, Gözen Kamaz'ın imzasını taşıyan Ayışığı'nın Gökyüzü Atlası ayın öne çıkan yapıtları arasında yer alıyor. Yalınayak Gen efsanesi, okurla yeni buluşan 9. cildi Sınırları Aşmak ile büyük sona bir adım daha yaklaşıyor. Matbaadan henüz elimize ulaşan 2021-2022 İlkokul ve Ortaokul Eğitim Kataloglarımız ise yeni eğitim yayınlarımızla ilgili geniş bir perspektif sunuyor.
 
Yan gelip yatan ağustosböceğine inat, yine dopdolu bir bülten hazırladık sizlere: Koray Avcı Çakman, ''Bir yazar nasıl yazar, bir kitap nasıl ortaya çıkar?'' sorularına yanıt aradığı Bir Kitabın Macerası'nı okumak için 10 neden sıralıyor. Dilek Yardımcı, hayvan özgürlüğü ve haklarına dikkat çektiği ''Zıpır'' serisini kaleme alış serüvenini paylaşıyor. Dursun Ege Göçmen, yazma tutkusunu ''Yazmasam Olmazdı'' köşemizde anlatıyor. Yaz okumaları için hazırladığımız seçki, çocukların ve gençlerin yaz tatillerini renklendirecek keyifli önerilerde bulunuyor. Birçok kitabımızda imzası bulunan Gökçe Akgül, ''Çizginin Ucunda''ya konuk oluyor...
 
Yaz tatilinin bitmesine sayılı günler kalsa da tatili kitapsız geçirmek olmaz. Tatile çıkmadan önce Tudem Kitabevlerine uğramayı sakın atlamayın. Sizler için harika sürprizler hazırladık. Bu arada Storytel'deki sesli ve e-kitap koleksiyonlarımız keşfedilmeyi bekliyor. 31 sesli kitap ve 200 e-kitabımızla tatilde de yanı başınızdayız. Storyel aboneliğinin öğrencilere yüzde 50 indirimli olduğunu anımsatmakta yarar var.

Eylül ayında yepyeni haberlerle buluşana değin, sağlıkla ve sıcaklarla barışık kalın!

İyi okumalar...
Yaz tatilinde okuduğunuz kitapları unutmak yok!

Geçenlerde sahilde okuduğunuz kitabı bir arkadaşınıza mı önermek istiyorsunuz?
Hani şu, özgün hikâyesi ile sizi cezbeden, resimleri de çok etkileyici olan...
Yazarı İngiliz miydi acaba? Yoksa Arjantinli mi? Sahi, çizeri kimdi?
Daha yeni okumuştunuz oysa...

 
Okuduğunuz kitapları ömrünüz boyunca hatırlamanız için harika bir önerimiz var: Kitap Günlüğüm

Kitap en iyi arkadaştır derler. Şüphesiz, öyle. Okumak, bambaşka yerlere götürür, yeni keşiflere dümen kırar kitapseverlerin hayal dünyasında. Peki, ya okuyarak gezdiklerinizi, gördüklerinizi, hissettiklerinizi paylaşmak? Okuduğunuz kitabın yaşattığı eşsiz deneyimleri geleceğe anı olarak bırakmak...

İşte tam da bu noktada Kitap Günlüğüm, duyduğunuz eksikliği gidermeyi; yeni sırdaşınız, can yoldaşınız, hatta yol göstericiniz olmayı vadediyor. Tam da yaz okumaları listenizi oluşturduğunuz bugünlerde sakın kaçırmayın!
Ve huzurlarınızda, ''Bir Kitabın Macerası''nı okumak için 10 neden!
 
  • ''Bir yazar nasıl yazar? Bir kitap nasıl ortaya çıkar?'' Bunları merak mı ediyorsun?
     
  • Sevdiğin kitap kahramanları nasıl doğdu? Sence ilham perisi yazarın omzuna konup, ''Kahraman şöyle biri, böyle biri olmalı... şimdi şunu yapsın, sonra bunu'' diye mi fısıldıyor?
     
  • Henüz basılmamış bir kitabın başına neler gelebileceğini hiç düşündün mü?
     
  • Bir yazar üç gizemli sandıkta ne saklar? Bir saka kuşu bir yazarı niye takip eder? Bunların cevaplarını bulmak ister misin?
     
  • Peki, GİZÇÖZ ekibine katılıp, karşı apartmana taşınan esrarengiz Luna Tulgar Mavi'nin gizemini çözmeye ne dersin?
     
  • Kitap korsanlarının peşine düşmeye, Sincap Recai ve Korsan Abdi ile soluk soluğa bir macera yaşamaya var mısın?
     
  • Bir kabak kemane tıngırtısıyla, obur bir keçinin kemirdikleriyle, oyunbaz bir maymunun muziplikleriyle kahkaha tufanına hazır mısın?
     
  • Yazar olmayı düşünüyor musun? Hayatını yazsan roman olur mu? O hâlde, Luna Tulgar Mavi'nin kullandığı yöntemlerin yazma denemelerinde çok işine yarayacağını söylesek...
     
  • Düş sihirbazının sihirbazlıklarına tanıklık edip kitap doktorunun neler yapabileceğini öğrenmek seni heyecanlandırıyor mu?
     
  • Obur bir keçinin kemirdiği, koşturuk bir maymunun sayfalarını aşırdığı, korsanların çalmaya çalıştığı bir kitap okumak istersen; Bir Kitabın Macerası tam da aradığın eser olabilir!
Dilek Yardımcı ile Zıpır'ın serüvenleri üzerine kısa bir söyleşi...


Hayvan özgürlüğü ve hakları üzerine bir hikâye yaratma fikri nasıl ortaya çıktı?
Köyde doğdum, dolayısıyla da hayvanlarla iç içe büyüdüm. Ördeklerimiz, civcivlerimiz ve köpeğimiz vardı. Köpeğimizi çok severdim. Birlikte oyunlar oynar, köyün altını üstüne getirirdik. Konuşmadan anlaşırdık onunla, çünkü tatlı bakışlarından beni anladığını hissederdim. İstanbul'a taşınınca onu köyde bırakmak çok sarsmıştı beni. Yıllar sonra köpeğime duyduğum sevginin aynısını Zıpır'da buldum. Zıpır, çok yakın bir dostumun annesinin köpeği. Öyle tatlı, akıllı, sevecen bir köpek ki onun özgürlüğü için verdiği mücadele beni çok etkiledi. Ayrıca bir dönem hayvanlara yönelik şiddetin artması nedeniyle çocuklarda bilinç oluşturmak adına hayvan hakları ve özgürlükleri üzerine kitap yazmak istedim. İyi ki de yazmışım. Okurlarımla söyleşilerimde bizlere minik dostlarımız da eşlik etti. (Köpek, kuş, kedi...) Tatlı okurlarım, ''can dostlarına'' duydukları tarifsiz sevgilerini anlattılar. Çok mutlu oldum.
 
Zıpır nasıl bir köpek? Okurların sevgisini kazanmasındaki başarıyı neye
bağlıyorsunuz?

Zıpır; kıpır kıpır, deli dolu, sevecen, şirin mi şirin ve çook yaramaz bir köpek. Sürekli keşif peşinde ve başını belaya sokuyor. Zıpır aynı zamanda fedakâr bir köpek ve bir o kadar da şaşkın ve komik. Onun bu deli dolu yapısı, korkusuz yönü, bitmeyen merakı ve komik tarafları okuru kendine çekti. Minik okurlarım Zıpır'da kendilerinden çok şey buldular. Aynı zamanda bir köpeğin dünyasından hayata bakmayı öğrendiler ve Zıpır'ın mücadelesi saygı uyandırdı. Ayrıca gerçek bir öyküden yola çıkarak yazılmış olması Zıpır'a olan ilgiyi daha da artırdı. Minik okurlarım Zıpır'ın en çok mücadelesini ve sevgi dolu yüreğini sevdiler. Özgürlüğü ve sevdikleri için verdiği mücadeleyi çok anlamlı buldular.
 
Tüketim toplumunda hayvanların sahiplenilmesi konusu ile ilgili olarak ne düşünüyorsunuz?
Bu soruyu sorduğunuz için teşekkür ederim. Çünkü uzun zamandır rahatsız olduğum ve dile getirmek istediğim bir konuyla ilgili açıklama yapma fırsatı verdiniz. ''Tüketim toplumu'' sözcük öbeği günümüz dünyasını özetliyor aslında. Her şeyi sorumsuzca tüketiyoruz maalesef. Ancak esas can yakıcı olan hayvanların da bu çılgınlığın içine çekilmeye çalışılması. Bazıları hayvanlara oyuncak gözüyle bakıyor. Aldım, oynadım, sıkıldım, sonra da öylece sokaklara bıraktım. Bu haksızlık. Onlar oyuncak değil. Onlar bizim can dostlarımız, kimi zaman can yoldaşlarımız.

Hayvan sahiplenmek çok büyük bir sorumluluk. Hayvan sahiplenmek isteyenler onların yaşam haklarına saygı duymalı, onlara rahatça yaşamlarını sürdürebilecekleri, sevilecekleri bir ortam sunmalı çünkü evimize giren her minik dostumuz aynı zamanda aile bireyi oluyor. Nasıl ki ailemizin her ferdi kıymetli ve vazgeçilmezse onlar da öyle. Bu bilinçle sahiplenilen hayvanlar için çok mutlu oluyorum. Umarım toplumun tamamında bu düşünce hakim olur.
 
Başkalarının mutluluğu için olduğumuz kişiden vazgeçmek sizce doğru bir davranış mı?
''Olduğumuz kişiden vazgeçmek'' çok iddialı bir söylem olur. Olduğumuz kişiden vazgeçmek değil de buna sevdiğimiz veya yaşamına dokunmamız gereken insanlar için yaptığımız fedakârlıklar diyelim. Bizler ne için taviz veririz? Sevdiklerimiz ya da birtakım değerler için. O zaman ara ara yaşamı kendimiz ve sevdiklerimiz için yoluna koymak adına bazı fedakârlıklarda bulunmamızın sakıncası yok. Burada önemli olan dengeyi koruyabilmek... Zıpır Özgürlük Peşinde kitabında Zıpır bunu çok iyi başarıyor. Hayalleri başlangıçta sekteye uğruyor ama o, fedakârlığı sayesinde çok güzel dostluklar kuruyor. Bu dostlukların verdiği güçle, zor da olsa hedeflerine ulaşmayı başarıyor. İnsan olmanın özü de bu aslında. Nazım Hikmet ''Yaşamak, bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine'' derken tam da bunu anlatmıyor mu? Kendini yaşarken başkalarını da unutmamak, bir ağaçken bir ormana dönüşmek...
 
Hayattaki ''gizli görev''lerden kastınız nedir? Yoksa bu gizli görevler mi bizi hayata bağlıyor?  
Gizli görevlerden kastım aslında sorumluluklarımız. İster evlat, anne, baba, teyze, amca ister dost... Kim olursak olalım fark etmez. Hayatın biz farkında olmadan omuzlarımıza yüklediği sorumluluklar var. Bunlar yaşamın içinde gizli. Ve biz o sorumlulukları vakti geldiğinde yerine getirmekle yükümlüyüz. Özellikle sevdiklerimiz söz konusu olduğunda bu gizli görevler bir amaca dönüşüyor, yaşam biçimi hâline geliyor. Ve elbette ki onlarla tutunuyoruz hayata.
 
Çocuklar Zıpır'ın serüvenlerini neden okumalı? Delifişek kahramanımız okuruna neler vadediyor?
Delifişek kahramanımız okurlarına duygusal, gizemli, yer yer heyecanlı, komik bir okuma serüveni vadediyor. Zıpır'ın serüvenlerini okuyan minik okurlar, hayvanların da bir dünyası olduğunu ve bu dünyaya saygı duymayı, hayvanlarla yaşamanın güzelliğini, sevdikleri için mücadele etmenin önemini, hayallerinden vazgeçmemek gerektiğini, sabırlı olmayı, umudunu kaybetmemeyi öğreniyor; empati becerilerini geliştiriyor. Ve en önemlisi Zıpır okunduktan sonra yüzlerde kocaman ve içten bir gülümseme oluşturuyor. Okurun zihninde ve yüreğinde kendine yer buluyor.


Zıpır'ın serüvenlerini keşfetmek için tıklayın.
290 e-kitabımızla Google Play Books ve Storytel'deyiz!

Pandemi süreciyle birlikte iyiden iyiye uyum sağladığımız dijital dönüşüm, okuma kültürümüzü ve alışkanlıklarımızı da zenginleştirdi, çeşitlendirdi. Yaz tatili belki de uzun süredir uyum sağlamak için direttiğimiz e-kitaplara yakınlaşmak için kaçırılmayacak bir fırsat!

Son beş yıldır e-kitap üretimini hızlandıran ve değişik platformlar üzerinden e-kitap satışı yapan Tudem Yayın Grubu, okur kitlesini genişletip dünyanın dört bir yanındaki okurlara ''anlık'' ulaşım sağlayabilmek adına Storytel ve Google Play Books'la işbirliği yapıyor.

Çizgili Pijamalı Çocuk'tan Çöplük'e, Süper Gazeteciler'den Sonsuzluk Kütüphanesi'ne Tudem Edebiyat ve Delidolu markalı 290 e-kitabımız Google Play Books'un ve Storytel'in e-kitap koleksiyonunda!

Tudem Edebiyat'tan 225, Delidolu'dan ise 65 kitabın hâlihazırda satışta olduğu e-kitap seçkimiz yepyeni eserlerle büyümeyi sürdürecek.
 
''İyi kitap''ların tadını benzersiz bir dijital okuma deneyimiyle buluşturmak için herkesi e-kitap arşivimizi keşfetmeye çağırıyoruz.
 
Storytel'in koleksiyonunda yer alan e-kitaplarımız için tıklayın.

Google Play Books koleksiyonunda yer alan e-kitaplarımıza ise, 
Google Play Books sitesindeki arama çubuğuna e-kitap adını yazarak ulaşabilirsiniz.  
Öyküden tiyatro oyununa...

Üretken yazar Handan Gökçek'in Katre kitabında yer alan İncir Ağacında Hanife isimli öyküsü, 2017 yılında kurulan Tiyatro Gaia tarafından sahneye taşındı.

Gökçek'in kaleme aldığı oyunun yönetmenliğini ve başrolünü Tiyatro Gaia'nın da kurucusu olan Suzan Acun İlhan üstlendi.

İncir Ağacında Hanife, 8 ve 9 Temmuz tarihlerinde Diyarbakır Devlet Tiyatrosu - Orhan Asena Sahnesi'nde prömiyer yaptı. Oyunu 2021-2022 tiyatro sezonunda pek çok farklı şehirde ve sahnede izlemek de mümkün olacak.

Tüm sanatseverlere duyurulur...
 
 
Yazarımız Nazan Tacer sizin için seçti: 


TERAPİ VE DİĞER ŞEYLER
Jean-Jacques Sempé


Sempé'nin çizgileri ile tanışmam 39 yıl öncesine dayanıyor. Güzel Sanatlar Fakültesinin Grafik Bölümünden mezun olalı yaklaşık bir yılı geçmiş, hâlihazırda bir reklam ajansında çalışıyordum. O dönemlerde, son sınıftaki çocuk kitabı resimlemesi projesinin de etkisiyle resimli kitap türüne iyice merak sarmıştım.
 
7 Temmuz 1982 Çarşamba günü (evet, o yıllarda satın aldığım kitap ve kasetlere tarihi not ediyordum) Goscinny'nin yazdığı, Sempé'nin resimlediği, Vivet Kanetti'nin Türkçe çevirisini yaptığı Pıtırcık'ın Bisikleti ilk aldığım ''Pıtırcık'' kitabı oldu. Cem Yayınevi'nin ''Çocuk Dizisi Arkadaş Kitaplar'' serisinden yayımlanan bu kitabı hâlâ saklıyorum. İlerleyen zamanlarda serinin tüm kitaplarını edinmiş, sonrasında Can Çocuk'tan çıkan baskılarını tekrar alıp, Pıtırcık'ın Bilinmeyen Öyküleri ile seriyi tamamlamıştım.
 
Sempé'nin çizimlerini çok sevince Brüksel'de yaşayan bir arkadaşımdan sanatçının herhangi bir albümünü istemiş, 1982 yılının kasım ayında da Sempé'nin Folio Yayınları'ndan çıkan ilk albümü olan Rien n'est simple (Hiçbir Şey Basit Değil - ilk basımı 1961) eserini arşivime katma şansına erişmiştim. Bu gerçekten benim için çok sevindiriciydi...

Desen'in Sempé karikatürlerini belirli başlıklar altında albümleştirdiği ''Diğer Şeyler'' kitapları yayınladığında yine aynı sevinci paylaştım şüphesiz. Çocuklar, Şehir Yaşamı, Medya, Sahne Işıkları, Âşıklar ve son olarak Şubat 2020'de bizlere ulaşan Terapi ile altı ciltlik ''Diğer Şeyler'' koleksiyonu şimdilerde kitaplığımın en nadide parçaları arasında yer alıyor.
 
Terapi ve Diğer Şeyler'de topluluk içinde öfke, utanç ya da hüzün yaşayanlar; kadın-erkek sorunları; ikili ilişkilerde öfkesini içinde yaşayıp dışa yansıtmayanlar; egolar; korkular; terapistler ve o meşhur uzanma kanepeleri Sempé'nin ince mizahı eşliğinde bizlere ulaşıyor. 

Jean-Jacques Sempé, 17 Ağustos 1932 doğumlu. Bu ay 89 yaşına basacak. 19 yaşından bu yana mizah çizerliği yapan ve çizimleri her döneme uygun olan sanatçının sade, naif çizgileri yıllardır ilgi çekmeyi sürdürüyor. Sanat yaşamı boyunca Paris-Match, L'Express, New Yorker ve New York Times gibi sayısız çoksatan dergi için çizimler yapan, kişisel karikatür albümleri hazırlayan ve özgün kitaplar resimleyen Sempé'ye sağlıklı yıllar diliyorum.
 
 
Not: Desen'in okurla buluşturduğu karikatür albümlerinin, genel olarak küçük yaş grubundaki çocuklara değil de gençler ve yetişkinler için çok daha uygun olduğunu düşünüyorum.
 
 
* Terapi ve Diğer Şeyler / Yazan ve Resimleyen: Jean-Jacques Sempé / Türkçeleştiren: Damla Kellecioğlu / Desen Yayınları /  2020 / 64 sayfa / Karikatür / Her Yaş
 
 
Yetenekli illüstratörlerimizden Gökçe Akgül ile ''çizginin ucunda''...


Gökçe Akgül'ü resim yapmaya iten şey neydi?
Kendimi bildim bileli çizgilerle aram kelimelerle olduğundan daha iyi olmuştur. Çizmek benim için kendini ifade etmenin en doğal ve keyifli şekli. Tabii bu yolda profesyonel bir illüstratör olarak ilerlemeye çok sonradan karar verdim. Sanırım çizerek hayatımı kazanma fikri ilk MSGSÜ Resim Bölümünde okurken aklıma girdi. Kendi kendime bir köşede çizmek, üretmek en basit tanımıyla iyi hissettiriyor. Sizinle bir sırrımı paylaşayım, benim çizerken görünmez olmak gibi bir yeteneğim var. Bir yerde görünmez olup, başka bir yerde bambaşka birisiyle çizgiler üzerinden iletişim kurmak gerçekten de müthiş bir his.

Bağımsız çalışan bir çizer olarak gününüz nasıl geçiyor?
Ben işini çok ciddiye alan bir çizerim. Âdeta bir sincap gibi, bütün gün cevizimi ararım. Yani bütün işim gücüm çizmek ve biraz da ceviz. Bazen bu cevizi bana birileri verir, teşekkür ederim. Bazen ağacın en tepesindeki cevizin derdine düşerim, bazen de diğer sincapların ceviz arayışına destek olurum. Ama sonuçta hep bir ceviz telaşıyla geçer günüm.

Atölyem Kadıköy'de. Tabii pandeminin hayatımıza yaptığı etkiyle ben de bir yıldan uzun süredir evimden çalışıyorum. Yoğun çalışma programının yanında pandemi sürecinde çocuklu hayatın derin sırlarına da vâkıf olduğumu söyleyebilirim. Sorumluluklarım ve hayallerim arasında rutini bol bir gün yaşarım. Bu arada önemli bir not, hani çizerken görünmez oluyorum demiştim ya, Eeehh... kızım beni görebiliyormuş.

Biraz keyif için okuyarak, biraz kendimi geliştirmek için okuyarak biraz da kızımla birlikte okuyarak, geriye kalan zamanlarda da çizerek, biraz da keyif için çizerek ve kendimi geliştirmek için çizerek geçiyor günler. Genelde dijital ortamda veya kâğıt kalem kullanarak yapıyorum çizimlerimi. Yapacağım işin niteliğine ve yayınlanacağı mecraya göre değişiyor çizim tekniklerim. Kafamdakileri en iyi şekilde aktarmanın peşindeyim, kendimi ifade ederken kullandığım araçlar duruma göre, sürece göre değişiyor.

Hayatı çizginin ucunda görmek nasıl bir duygu?
Güzel bir duygu... sanırım. Yani bu bir süreç ve sonucu görmeden ve değerlendirmeden emin olamıyorsunuz ya, sanırım öyle bir durum var burada. Yaptıklarım bir öğrenme, bir anlama ve kendi yolunu bulma sürecinin parçası. Deniyorum ve daha iyisi için çabalıyorum. Benim buradan iyi gibi görünüyor sanki, oradan nasıl görünüyor?

Gökçe Akgül'ün paletinden genelde ne tür işler çıkıyor? Çizim serüveninizde sizi etkileyen özel bir isim oldu mu?
Benim elimden çıkan çizgilerin renkli, hareketli ve dinamik olmasını önemsiyorum. Bir yandan da algıladığım dünyayı yansıtıyorum elbette. Düzen istiyorum ama kaosun ortasındayım ve çoğu zaman çalıştığım masanın içinde kaybolabiliyorum. Çizdiğim kitaplar, kapaklar, çizgi romanlar ya da illüstrasyonların oluşum süreçleri içinde eğlenmeyi, keyif almayı, öğrenmeyi önemsiyorum. Yer aldığım çalışmaları özellikle hayatıma verecekleri katkıya göre seçmeye çalışıyorum.

Özellikle çizgi roman konusunda yazıyorum ve çiziyorum. Bunun yanında animasyon ve oyun içerikleri için de yoğun bir tempoda çalışıyorum. Süreli yayınlar, çocuk kitapları, karakter ve arka plan tasarımları çok uzun süredir çalışma masamın bir yanında yer alıyorlar.

Özel bir isim konusunda sanırım ilk Ecoline boyamı ve nasıl kullanılacağı hakkında bana birkaç ipucu veren Mustafa Delioğlu'nu anabilirim. Masa başında ayakta çizim yapan bu heyecanlı ve üretken insanın kulaklarını çınlatmak isterim.

Tudem Yayın Grubu ile yollarınız nasıl kesişti?
Uzun zaman oldu, yaşımız ortaya çıkacak, neyse...  Değerli yazar Toprak Işık'ın ilk kitaplarında birlikte çalışmıştık. Tabii sonrasında pek çok farklı projede bir arada yol almaya devam ettik sevgili Tudem ile. Tudem sayesinde pek çok yakın dostum oldu. Yazar, çizer, editör, çevirmen, grafiker ortamlarından işini seven, hakkıyla yapan yoldaşlar edindim. Ama tüm bu süreç içinde sevgili Simla Sunay ile yaptığımız Mavi'nin Mutluluğu çizgi romanının benim için ayrı bir yeri vardır. Yayımlandığı tarihe bakacak olursanız, zamanının çok ilerisinde olduğunu tekrar tekrar fark ettiğim, hem de içeriğiyle geriye dönüp baktığımda beni gülümseten, içten içe gurur duyduğum bir çizgi romandır.
 
 
Çevirmeni Murat Tanakol'un gözünden Kurmaca ve Eleştiri


Çeviri süreci her zaman yazarın çevirmenle gizli sırlarını paylaştığı bir deneyime dönüşür. Biri ötekinin hayallerini başka bir dile aktarırken, o hayalleri besleyen dünyayı da görmeye ve tanımaya başlar. Çevirdiği kurmacadan yola çıkıp, yazarın beslendiği dünyaya açılan kapıyı görünce başını uzatıp şöyle bir kolaçan etmeye niyetli çevirmeni, bir bakıma Harikalar Diyarı'ndaki Alis, yazarı ise ona bu hikâyede yol gösteren alışılmadık yaratıklar -saatli tavşan, konuşan fare, bilge tırtıl- olarak düşünebiliriz.

Böylece çeviri giderek bir macera hâlini alır ve yazarla çevirmen arasında öyle bir sırdaşlık doğar ki, bazen okurun fark etmesinin mümkün olmadığı bir detay, o değil de bu sözcüğün kullanımıyla sırdaşlığın alametifarikasıymış gibi sadece o ikisine göz kırpar. Hem de nispet yapar gibi çoğu kez okurun altını çizdiği cümleyi daha yukarıdan gören bir cümlenin içinde kurulduğu yerden bakarak. 

Benim için Kurmaca ve Eleştiri'nin çevirisi büyük ölçüde yukarıda anlattığım türden bir macera oldu. Daha önceki maceralarımdan farkı, yazar Ricardo Piglia'nın sürekli hareket hâlindeki düşüncesinden kaynaklandı. Birlikte yürüdüğümüz sırada bir pınardan su içmeye hasret kaldığını söyleyip ilk gördüğü çeşmeye ağzını dayamışken, ben de şöyle bir gerinmek için daha arkamı döner dönmez birdenbire onun ilerideki köşede kaybolduğunu görüyor ve peşinden koşturunca, az önce son derece mantıklı konuşan o adamı hayali bir mızrakla yel değirmenlerine saldırırken buluyordum.

Şimdi bunları anlatırken kendimi Don Kişot'un şişko seyisi Sancho Panza gibi hissediyorum. Adam deliydi, çünkü yel değirmenleri dev boyutlarındaydı. Belki o, at üzerinde olduğu için bunu fark etmiyordu ama ben onları hem eşeğin üzerinden gördüğüm hem de boyum ondan kısa kaldığı için gerçek birer dev olarak görebiliyordum. O zaman da kaçmak istiyor ama onca zamanlık yol arkadaşlığımızın hatırasına ihanet etmekten korkuyordum. 

Sonunda ikimiz de ağır yaralar aldık. Onun mızrağı yel değirmenine takılıp onu yerle bir ettiği için, ben ise onu kurtarmaya çalışırken havada debelenen çizmelerinin sert tadını fazlasıyla aldığım için. Bazen gücendiğim, bazen de onunla birlikte yol almaktan büyük keyif duyduğum sevgiyle dolu bir yolculuk oldu.

Bu aralar onun gibi olmaya özendiğim anların çokluğuna hayret ediyorum. Ama boyum ondan daha kısa olduğu için devler bana daha bir devmiş gibi görünüyor. Bu yüzden cesaretimin de onunkinden kısa kaldığının farkındayım. Fakat çevirmenleri deli eden kitap yazma aşkı nereden geliyor sanıyorsunuz?.. 



* Kurmaca ve Eleştiri / Yazan: Ricardo Piglia / Türkçeleştiren: Murat Tanakol / Delidolu Yayınları / 2021 / 168 sayfa / Kurmaca Dışı / Yetişkin
 
 

Kitapları ondan fazla dile çevrilen Norveçli yazar ve çizer Kristin Roskifte'nin imzasını taşıyan Herkesin Öyküsü, birden başlayarak milyara varan sayıda yeryüzü sakinini ağırladığı sayfalarında pek çok gizeme yer veriyor; 7'den 70'e herkese, keyifli bir görsel okuma deneyimi yaşatıyor.


Video için tıklayın
 
 


Ustadan hal-i pür melâlimiz! 

Şükran Soner, Manzara-i Umumiye'yi Cumhuriyet Kitap'ta değerlendirdi.


Bir düşün düşüşü

Cüneyt Gönen, ''İçSavaşDiyarı Feci Düşüşte''yi Arka Kapak Dergi'de inceledi.

• Zeynep Bilgin, Bir Zamanlar Hayat Bizimdi'yi Prolog Dergi için yazdı: ''Acıklı bir masal ya da sonsuz bir aşk''

• Çevirmeni Mustafa İsmail Dönmez, Akdeniz Sürgünü'nü arablit.org'a anlattı: ''Mustafa İsmail Dönmez on Translating Hoda Barakat and the Status of Arabic Literature in Turkey''

• Burcu Adıgüzel, İncelikli Şeyler'i ilerihaber.org'a yazdı: ''Biraz da küçük resme bakalım mı?''

• Doç. Dr. Bengü Güngörmez, Hakikat Sonrası Çağ: Günümüz Dünyasında Yalancılık ve Aldatma'yı İktibas Dergi için inceledi: ''Hakikat sonrası çağın en önemli keşfi: Yalan''

• Yazarımız Ferda İzbudak Akıncı, Yazma Dersleri'ni Ajandakolik'ten Nilüfer Türkoğlu'na anlattı: ''Ferda İzbudak Akıncı ile yazar olmanın ipuçları''

• Emel Altay, ''Turhan Selçuk Seçkisi''nin ikinci cildi Manzara-i Umumiye'yi İyi Kitap'ta değerlendirdi:
''Manzara-i Umumiye'de işçiler, sermayenin göbeklilerine karşı
''

 Y. Bekir Yurdakul, Kumsal'ın Çizgili Dünyası'nı Cumhuriyet Kitap'a yazdı: ''Hepimizin takıntıları var!''

• Devrim Yılmaz, Gölge'yi Hürriyet Kitap Sanat'ta inceledi: 
''Dostluk ve dayanışma karşısında hiçbir kötülük tutunamaz''

• Emek Yurdakul, Sıkıldım, İki Hafta Yokum'u Cumhuriyet Kitap'ta değerlendirdi: ''Normal olmak ya da olmamak'' 
 
 
Tudem Kadıköy Kitabevi Satış Sorumlusu Leyla İlhan sizin için seçti:



HOŞ GELDİN HÜZÜN
Françoise Sagan - Frédéric Rébéna

''Özgür olmak. Yaşayacağım hayatı seçebilmek istiyorum.''

Hoş Geldin Hüzün, ergenlik sorunlarıyla boğuşan, şımarık ve rahatına düşkün bir genç kızın yaptığı hatalardan dolayı duyduğu pişmanlıklara şahit olacağımız, hüzünlü bir hikâyeyi işliyor.

Annesini kaybeden Cécile, babası ve onun sevgilisi Elsa ile birlikte tatile gider. Daha sonra annesinin eski bir arkadaşı olan Anne de tatillerine babasının davetlisi olarak katılır. Elsa, genç, güzel ve eğlenceli biri olmasına rağmen Anne kuralcı, asil ve olgun bir yapıdadır. Zamanla babası bu aradaki farkı anlayarak kendisine daha uygun olduğunu düşündüğü Anne ile evlenmeye karar verir ve hemen akabinde Cécile için zorlu bir süreç başlar...

''Sevgi dolu küçük bir hayvandan farksızdım onlar için. Anne, bana rehberlik edecek, izlemem gereken yolu gösterecekti. Babamla birlikte ben de tamam olacaktım. Mutlu olmaz olur muydum?''

''Kendimi sevmeme engel oluyordu, ben ki aslında gamsız olmak için yaratılmıştım. Onun yüzünden kendimi vicdan azabı içinde buluyordum...''

Françoise Sagan'ın kült romanından Frédéric Rébéna tarafından günümüze uyarlanan bu grafik roman okurda derin izler bırakıyor. Umarım sizler de yıllar sonra yeni bir formda okurla buluşan Hoş Geldin Hüzün'ü benim kadar beğenirsiniz.


Hoş Geldin Hüzün / Yazan: Françoise Sagan / Resimleyen: Frédéric Rébéna / Türkçeleştiren: Damla Kellecioğlu / Desen / 2021 / 104 sayfa / Grafik Roman / Yetişkin
Sosyal medya aracılığıyla okurlarımızdan gelen yüzlerce paylaşım arasından birini seçtik. @ecem.in_kitapligi'na bu güzel fotoğrafı ve değerlendirmesi için teşekkür ediyoruz. 

Bir sonraki bültenimizde hangi takipçimiz yer alacak, biz de merakla bekliyoruz.  
 
 
Yazma Büyüsü


Kelimelerin büyülü bir gücü var, biliyorum. Öyle bir büyü ki, kullanılış şekline ve amacına bağlı olarak bal da olabilir zehir de, afyon da olabilir, ajitasyon malzemesi de... Canhıraş ağlayan bir bebeği sakinleştirip uyutan ninniler de, milyonlarca insanı bir deliliğe ikna edip azdıran demeçler de kelimelerden oluşuyor nihayetinde.

Kelimeleri küçüklüğümden beri sevdim ben. Ama böylesine güçlü olduklarını, gazetecilik yapmaya başladığım yıllarda keşfettim. Televizyon ve gazetelerde kullanılan dil, çok oyunbazdır! Örneğin, bir cümlenin sonuna, ''öne sürdü'' kelimesinin yerine ''vurguladı'' kelimesini yazınca haberin anlamı tepetaklak olur.

Bir kelime, yalnızca bir kelime ile masumlar suçluya, doğrular yanlışa ya da kötüler iyiye, iddialar kesine dönüşüverir. Mafya babalarının isminin önüne ''hayırsever iş insanı'' yazılırken, emeklerinin karşılığını almak için grev yapan işçiler ''terörist'' sayılabilir. Nitekim ikisi de yazıldı ve sayıldı! Kelimelerin bir suçu yok elbette. Kelimeleri yan yana getirip bu cümleleri kur(dur)anlarda, bunun bütün günahı!

Çok düşündüm bu konu üzerine. Kelimeler, var olan gerçekliği yıkıp başka bir gerçeklik yaratabiliyor. Hatta insanı o yaratılan gerçekliğin içine çekip bir parçası hâline getirebiliyor. İşte, bu keşif benim hem yazıyla ilişkimi hem de hayatımı değiştirdi. Kelimeler bu kadar güçlüyse ben de kendi dünyamı hatta evrenimi kurabilirdim. Üstelik yazının başına oturduğum her seferinde, yeniden ve yeniden...

Roman ve öykü yazmak, yani kurgu yapmak aslında yepyeni bir yaşam oluşturmak, yaratmak demek benim için. Bu yüzden de kendimi en özgür hissettiğim anlar, yazı yazdığım zamanlar.

Oğlumun büyüme süreci, beni unuttuğum -ya da uyuttuğum- çocukluğa geri çağırınca yapbozun eksik kısmı da tamamlandı. Yetişkinlerin siyah-beyaz ve çorak dünyasından çocukluğun renkli, eğlenceli ve bol oyunlu dünyasına yazarak katıldım.

Yazı, en büyük dostum benim. Bazen olmadık şeylerden kırılıyoruz, küsüyoruz birbirimize. Ama yine de birbirimizden vazgeçmiyoruz. Bazen bir kitapla, bazen birkaç satırla birbirimizin gönlünü alıyoruz. Zaten ben istesem de vazgeçemem ki yazmaktan. Büyülendim bir kere!


Dursun Ege Göçmen
                                                                                                    
 
 
 
TEMMUZ ayında yayımlanan yeni kitaplarımızı
incelemek için
tıklayın.
 
TEMMUZ ayında tekrar baskısı yapılan kitaplarımızı incelemek için tıklayın.
 
 
Yeni eğitim öğretim yılına hazırız!

Tudem Yayın Grubu olarak, değişen eğitim yaklaşımları ve farklılaşan öğrenci profili doğrultusunda hazırladığımız yepyeni eğitim yayınlarımızla 2021-2022 eğitim öğretim yılına hazırız. Tudem Eğitim, BlokTest ve BilgiKüpü markalarımızla, öğrencilerin ihtiyacını, seviyesini ve öğretim programlarını esas alarak hazırladığımız yayınlar ve öğretmenlerimize sunduğumuz teknoloji destekli zengin içeriklerle her zamanki gibi en iyiyi hedefledik.

Bu öğretim yılını, ilkokul ve ortaokula yönelik hazırladığımız ses getirecek yayınlarla karşılıyoruz. 

İlkokul Eğitim Kataloğu'nu incelemek ve bilgisayarınıza indirmek için tıklayın

Ortaokul Eğitim Kataloğu'nu incelemek ve bilgisayarınıza indirmek için tıklayın.
Yalınayak Gen'in hikâyesinde sona bir kala...

Ünlü manga ustası Keiji Nakazawa tarafından yaratılan ve atom bombasının etkilerine dair tarihsel bir belge niteliği taşıyan ''Yalınayak Gen'' serisinin, Türkiyeli okurlar tarafından uzun yıllardır merakla beklenen dokuzuncu cildi Sınırları Aşmak, tarihe tanıklık ettirmeyi sürdürüyor.

İkinci Dünya Savaşı'nda önemli bir dönüm noktası olan Hiroşima'nın bombalanmasını ve atom bombası ertesinde yaşananları küçük bir çocuğun gözünden aktaran bu gerçekçi manga, otobiyografik özellikler taşımasının yanı sıra savaşın trajedisini, yaşanan acıları ve her şeye rağmen dayanışmanın önemini vurguluyor.

''Yalınayak Gen'' efsanesinin dokuzuncu kitabı, sınırların olmadığı bir dünyada, bir ülkeden diğerine gökkuşağından köprüler inşa etmenin ne kadar muhteşem olacağını düşündürüyor, insanların gökkuşağından köprüleri özgürce geçip birbiriyle dostça konuştuğu savaşsız, huzur dolu bir dünya düzeni düşletiyor.
 
Gen gözlerini gökkuşağından alamıyordu...



''Yalınayak Gen'' serisini incelemek için tıklayın.
    #DelidoluAğustosKeşfi

    Yüzyılın en iyi öykücüleri arasında sayılan, Booker Ödüllü George Saunders'ın yazdığı Tilki 8, insanın içinde yaşadığı dünyaya yabancılaşma eğilimini irdeleyen ezber bozan bir novella.
     
    Eserinde, modern toplumların insan-doğa ilişkisi bağlamında gündemden hiç düşürmedikleri çevre sorunları ve hayvan hakları gibi önemli meseleleri hicveden yazar; rant uğruna talan edilen doğal alanların ekosistem üzerinde yarattığı tahribata dikkat çekiyor.
     
    İnsanlığı, hem yapan hem bozan, hem seven hem kıran bir varlık olarak, kurnazlığıyla nam salmış bir hayvanın gözünden anlatan kitap; ''sözde'' girişimlerle devamlı koruma altına alındığı yinelenen doğal yaşamın planlı bir şekilde nasıl katledildiği gerçeğine de vurgu yapıyor. 

    Tilki 8'i keşfetmek için tıklayın.
    Tatilde kitap okumak gibisi yok!

    Bizler için yaz tatili demek, daha çok kitap okumak demek. Hele ki sosyal mesafeli tatilde, emin olun kitaplar en büyük arkadaşınız, yoldaşınız olacak. 

    Yaz boyunca evde, bahçede, parkta, kumsalda, sokaklarda herkes kitap okusun, tatillerini kitaplarla renklendirsin istiyoruz. Telafi eğitiminin ardından pek çok öğrenci yaz okuması listelerini hazırladı bile. Kimileri öğretmenlerinin önerdiği, kimileriyse arkadaşlarının mutlaka oku dediği kitapların tadını çıkaracak tatil boyunca. Peki ya henüz karar veremeyenler? Yaz tatili kitapsız geçer mi hiç? Hayalden kaleler kurmadan, İkiz Gezginler'le İstanbul'da Bodrum'a keşiflerle dolu bir yolculuğa çıkmadan, dünyanın en komik adamı Mort Ziff ile tanışmadan ya da neşe dolu bir yaz kampının tadını çıkarmadan geçer mi şu uzun tatil günleri?

    Bu yaz, hayallerimiz her zamanki gibi yine sınır tanımayacak! Gelin tatilde de kitapların serin gölgesine sığınalım ve edebiyatın dinginleştirici etkisi ile doyasıya bir yaz yaşayalım.

    Hafızalarınızda yer eden o unutulmaz yaz tatillerinizi anımsatacak; macera, heyecan ve eğlence dolu muhteşem yaz kitapları seçkimize göz atmak için tıklayın.

    #TatildeKitapOkumakGibisiYok
    Beşiktaş Edebiyat, Kitap ve Plak Festivali'ndeyiz!

    İstanbul Beşiktaş Belediyesi işbirliği ile Barbaros Meydanı'nda bu yıl ilki düzenlen Edebiyat, Kitap ve Plak Festivali tüm hızıyla devam ediyor.

    Sıcak yaz günlerine serinlik katan festival eşzamanlı olarak sergi, dinleti gibi pek çok yan etkinliğe de ev sahipliği yapıyor.

    15 Ağustos Pazar akşamına kadar sürecek festivaldeki Tudem Yayın Grubu standı okurların yoğun ilgisiyle karşılaşıyor. 
    Foça'da kitap coşkusu!

    Yaz akşamları Foça'da bir başka güzel...
    14 Temmuz'dan bu yana Foça Beşkapılar Kalesi'nde düzenlenen Foça Kitap Günleri'ndeyiz!

    Tudem Yayın Grubu bünyesindeki Tudem Edebiyat, Uçanbalık, Delidolu ve Desen markalarının her yaştan okura hitap eden kitaplarımızla 15 Ağustos'a dek Foça'dayız. Tüm kitapseverleri bekliyoruz...
    Storytel'deki kitaplarımız keşfedilmeyi bekliyor... 

    Sahilde, parkta, hatta bisiklet sırtında; Tudem'in kitapları dilediğiniz zaman kulağınızda ve e-kitap okuyucunuzun ekranında. Üstelik öğrencilere %50 indirim avantajıyla!

    Tudem Yayın Grubu'nun geniş kitlelere ulaşarak klasiğe dönüşen
    eserleri Storytel'in sesli ve e-kitap kütüphanesinde keşfedilmeyi bekliyor!

    Yetkin Dikinciler gibi usta oyuncuların yanı sıra deneyimli seslendirme sanatçılarının ya da yazarlarımızın kendi sesinden yayına hazırlanan sesli kitaplarımız ile çoksatan kitaplarımızın e-kitap edisyonları, dünyanın her yerindeki Storytel abonelerine ulaşarak edebiyatın sınırlarını bir kez daha genişletiyor.

    Storytel Tudem kitaplığı için tıklayın.
    Storytel Delidolu kitaplığı için tıklayın
    Storytel'deki sesli kitap koleksiyonumuz genişliyor!

    Tudem Yayın Grubu tarafından yayımlanan Çöp Plaza-1, Sisin Sakladıkları, Kapiland'ın Kobayları, Yuan Huan'ın Kulübesi, Almarpa'nın Gizemi, İstanbul Perisi, Kayıp Kitaplıktaki İskelet-1, Mutluluk Sokağı, Bisiklet Yarışçıları, Ama Bu Çocuk Defolu, Süper Gazeteciler-1, Kırmızı Arabanın Hayaleti, Parmak Uçları, Yo-Yo, Hayal Sözleşmesi, Mavi Zamanlar, Sonsuzluk Kütüphanesi, Amber'in Zaman Kapsülü, Kulaksız'ın Romanı, Hayal Küre, Teneke Uygarlığı, Yokyüzler-1 İkiz Gezegenler, Fincan Teyzenin Kurabiyeleri, Baba Beni Anlasana, Hayalet Tozu, Bilmecenin İzinde Maceranın Peşinde, Parktaki Gergedanlar, Kuş Olsam Evime Uçsam, Balinalar Geldiğinde, Savaş Atı ve Çöplük isimli romanların sesli kitap edisyonlarına Storytel'in kütüphanesinden ulaşabilirsiniz.

    Sesli kitaplarımızı keşfetmek ve kendi sesli kütüphanenizi oluşturmak için Storytel'in web sayfasını ve sosyal medya hesaplarımızı takipte kalın!
    Yüreğinin sesinden gidince daha mı kolay kavuşur insan sevdiğine?  
     
    Fabien Toulmé'nin gerçek kişilerden ve yaşanmış olaylardan esin alarak üç ciltlik bir seriye dönüştürdüğü Hakim'in Yolculuğu, sığınacak bir liman bulamadan yitip giden göçmenlere adanmış etkileyici bir grafik roman.

    Sanatçının uzun araştırmaları ve bir buçuk yıla yayılan ikili görüşmeleri sonucu şekillenen anlatısı, okuru Suriye'deki savaş nedeniyle sahip olduğu her şeyi geride bırakıp yeni ve daha ''yaşanabilir'' bir hayat kurma hayaliyle yollara düşen kendi hâlinde bir bahçıvanın mücadelesine tanıklık ettiriyor. Seri, genç adamın Şam'ın güney banliyösünden başlayarak Lübnan, Ürdün, Türkiye, Yunanistan, Makedonya, Sırbistan, Macaristan, Avusturya ve İsviçre üzerinden Fransa'nın Aix-en-Provence şehrinde noktalanan zorlu yolculuğunu odağına alıyor.
     
    Toplumsal yansımaları küresel boyutta hissedilen mülteci krizini farklı açılardan ele alan Toulmé, pek çokları için birer ''öteki'' olarak nitelenen mültecilerin yaşadıklarını anlamak ve anlatmak için çaba göstermekle kalmıyor; insanlık onuru gibi önemli bir konuya da dikkat çekiyor.

    ''Hakim'in Yolculuğu'' serisinin kitaplarına indirimli olarak ulaşmak için tıklayın
    Bu indirim kaçmaz!

    İnternet kitabevimiz www.tudem.com'da ağustos ayı boyunca TUDEM EDEBİYAT, TUDEM BAŞVURU, DELİDOLU, DESEN, UÇANBALIK markalarımıza ait kitaplar yüzde 30, TUDEM EĞİTİM, BLOKTEST, BİLGİKÜPÜ ve UÇANBALIK EĞİTİM markalarımıza ait kitaplar ise yüzde 20 
    indirimde!

    ​Üstelik 50 TL ve üzeri alışverişlerde ücretsiz kargo!

    Bu büyük fırsatı sakın kaçırmayın!

    Unutmayın, #TatildeKitapOkumakGibisiYok
    Yaz okumaları listenizi Tudem kitabevlerine uğramadan tamamlamayın!

    Tudem Yayın Grubu, İstanbul Beşiktaş ve Kadıköy, Ankara Kızılay ve İzmir Alsancak'ta yer alan kitabevleriyle, her yaştan okura renkli ve ''güvenli'' bir alışveriş deneyimi vadediyor!

    Uzman eğitimcilerimiz tarafından özel olarak hazırlanan yeni nesil soru bankaları, deneme sınavı setleri, onbinlerce okura ulaşan edebiyat eserleriyle bini aşkın eğitim ve kültür kitabının aktif olarak satışa sunulduğu Tudem kitabevleri haftanın altı günü hizmet veriyor.

    Tudem kitabevlerinde buluşmak dileğiyle...


    AĞUSTOS 2021 - TUDEM KİTABEVLERİ ÇALIŞMA TAKVİMİ

    Tudem Beşiktaş Kitabevi: Hafta içi her gün ve cumartesi / 10.00-18.00
    Tudem Kadıköy Kitabevi: Hafta içi her gün ve cumartesi / 10.00-18.00
    Tudem Kızılay Kitabevi: Hafta içi her gün ve cumartesi  / 10.00-18.00
    Tudem Alsancak Kitabevi: Hafta içi her gün ve cumartesi / 10.00-18.00
    Uçanbalık'tan yepyeni bir ana sınıfı seti!

    Uçanbalık Eğitim, bu yılı yepyeni bir ana sınıfı setiyle karşılıyor. 6 fasikül, 5 eğitim kitabı, 2 kültür kitabı ve 4 diğer eğitim materyali olmak üzere toplam 17 parçadan oluşan Ana Sınıfı Seti, Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim Programının yanı sıra güncel uluslararası eğitim yaklaşımlarını ve beyne dayalı öğrenme ilkelerini esas alıyor. 

    Ana sınıfına dair tüm kavram ve kazanımları içeren set, hayal gücünü harekete geçiren ve merak uyandıran sayfalarıyla çocukların odaklanma yeteneğini geliştiriyor, yeni beceriler ve öğrenme deneyimleri kazanmalarına yardımcı oluyor. 

    Sınıfında Ana Sınıfı Seti'ni kullanan öğretmenler, Portfolyo, Gelişim Gözlem Dosyası, Öğretmen Rehberi ve Ajandası, Kavram Kartları, Posterler, Çıkartmalar, Günlük ve Yarım Günlük Planlar gibi materyallerle interaktif içeriklerin yer aldığı akıllı dijital asistan AKAS'a ücretsiz sahip oluyor. Akıllı tahta ve uzaktan eğitime uygun olan AKAS, bu özelliğiyle yeni eğitim öğretim yılında öğretmenlerin kazanımları öğrencilere aktarmasında büyük fayda sağlıyor.  
    Eğlenceli keşif kitapları

    Uçanbalık Eğitim'in ana sınıfına geçen çocuklar için Millî Eğitim Bakanlığı'nın Okul Öncesi Eğitim Programı ile uyumlu olarak hazırladığı gelişimsel eğitim kitapları, ana sınıfı öğrencilerinin hayatı eğlenerek keşfetmelerini sağlıyor.

    Kitaplar, tamamlayıcı kavramların yer aldığı zengin içeriğiyle, çocukların Matematik, Görsel Algı ve Dikkat, Çizgi, Robotik Kodlama, Sanat ve İngilizce alanlarında gelişimlerini destekliyor. 

    Matematik Kitabım temel matematik becerileri, sayılar, şekiller, örüntüler, grafikler; Görsel Algı ve Dikkat Kitabım görsel hafıza, işitsel algı, şekil ve zemin algısı, labirentler; Çizgi Kitabım yatay ve dikey çizgiler, harfleri yazmaya ön hazırlık ve küçük kas gelişimine yardımcı çalışmalar; Robotik Kodlama Kitabım hareket okları ile kodlamalar, tablolar, eşleştirmeler, döngüler; Sanat Kitabım ünlü ressamların eserleri ile ilgili çalışmalar, kesme, yapıştırma, boyama ve kuklalar; İngilizce Kitabım ise günlük İngilizce kalıpları, selamlaşma, renkler, sayılar, oyunlar gibi çocukların öğrenme süreçlerine destek olacak nitelikte alıştırmalar içeriyor. 
     
    Dinamik Soru Bankaları ile öğrenmenin dinamiğini keşfet

    Tudem Eğitim'in Millî Eğitim Bakanlığı'nın Beceri Temelli Eğitim Modeline uygun olarak hazırladığı Dinamik Soru Bankaları, bilgiyi kullandıran, beceriyi geliştiren ve yeterliliği ölçen sorularıyla ilkokul öğrencilerine etkili ve dinamik bir öğrenme deneyimi sunuyor. 

    İlkokul 2, 3 ve 4. sınıflar için Türkçe, Matematik, Hayat Bilgisi, Fen Bilimleri ve Sosyal Bilgiler branşlarında hazırlanan Dinamik Soru Bankaları, yeni nesil sorularla zenginleştirilmiş iki farklı tip test ve deneme sınavı föylerinden oluşuyor. 

    Kitapların sol sayfalarında yer alan ''Destekleyici Sütunlar'', soruların çözümünde öğrencilere yol gösteriyor. Dinamik Soru Bankaları'nda yer alan öğretici niteliği yüksek ve özel soruların çözümleri, Video Çözüm, Anahtar Soru ve Çözümü Yanıtlarda bölümlerinde veriliyor.
    İlkokulda başarının yeni adı: 3 Boyut

    Tudem Eğitim'in 2021-2022 Eğitim Öğretim Yılı için hazırladığı 3 Boyut kitapları, ilkokul öğrencilerini başarıya ulaştırıyor. 

    2, 3, ve 4. sınıflar için Türkçe, Matematik, Hayat Bilgisi, Fen Bilimleri, Sosyal Bilgiler branşlarında hazırlanan kitaplar öğrencilerin bilgi, beceri ve yeterliliklerini ölçmelerini sağlıyor. 

    Millî Eğitim Bakanlığı'nın yıllık planına göre bölümlenen 16 sayfalık föylerden oluşan 3 Boyut kitapları, bilgi grafikleri, pekiştirici alıştırmalar-etkinlikler ve beceri temelli yeni nesil testler içeriyor.

    Öğrenciler; özet bilgiler ve ''sıra sende'' çalışmalarından oluşan bilgi grafikleri sayesinde konuları daha iyi kavrıyor, beceri temelli alıştırma ve etkinliklerle öğrendiklerini pekiştiriyor, beceri temelli yeni nesil sorularla zenginleştirilmiş testlerle yeterliliklerini ölçüyor. 

    Yarıyıl tatili için hazırlanan ''Yarıyıl Tatili Föyü'', içerdiği etkinlik ve testlerle öğrencilerin konuları pekiştirmesini ve eğlenceli vakit geçirmesini sağlıyor. 
     
    Mercan Adası'na SEN de OKU dokunuşu...

    İskoç yazar Robert Michael Ballantyne'ın tropik macerası Mercan Adası, usta edebiyatçı Mehmet Atilla'nın kaleminden süzülerek, herkes okuyabilsin diye yeniden hayat buluyor!

    Uzak denizlerin tehlike dolu sularında üç delikanlı, kaderlerine yön verecek bir serüvene atılıyor. İlk amaçları ıssız bir adada hayatta kalmak. Ama sonrası da var...

    Pek çok ıssız ada filmine ve romanına esin kaynağı olmuş bu eşsiz klasik; hayatta kalma konusunda paylaştığı bilgiler, egzotik yerleri tanıtmadaki ustalığı ve arkadaşlığın önemini gösteren güçlü hikâyesiyle belleklerde yer ediyor.
    İkiz Gezginler geri döndü!

    Arkeolog yazar Betül Avunç'un Anadolu'nun tarihsel mirasını gelecek kuşaklara tanıtmak, çocuklara arkeolojiyi ve mitolojiyi sevdirmek amacıyla kaleme aldığı ''İkiz Gezginler'' serisinin yeni halkası İkiz Gezginler Yeşillikler Ülkesi'nde, önceki kitaplarda olduğu gibi yine heyecan dolu bir maceraya açılıyor. 
     
    Çekirge semtinin adı nereden geliyor? Herakles, Hilas'ı neden bulamıyor? Kaplıcaların Prensesi gerçek mi yoksa? Peki ya Pegasosların bu hikâyede işi ne? İkiz Gezginler Peri ile Ege, Yeşillikler Ülkesi Bursa'yı gezerken 700 yıllık bir Osmanlı köyünde, Arkeoloji Müzesi ile Karagöz Müzesi'nde, gizli harada, Uludağ'da ve daha pek çok yerde inanılmaz serüvenler yaşıyor, mitoloji dünyasından birçok kahramanla tanışıyor.
    Korkularınız sizden korksun!

    Korkuyor musunuz?
    Sorun değil, çünkü dünyadaki tüm canlılar korkuyor!

    Evet, gerçekten! Vücudunda kan akan neredeyse her varlık bazı şeylerden korkuyor. Biliyorum, sen de korkuyorsun. Fakat ben, yani Korku, aslında dostun olduğumu sana kanıtlayacağım. İnanmazsan aç da oku. Ama önce, bazı şeylere hazır ol: Bu kitapta benim her hâlimi göreceksin. İsmimin nereden geldiğini öğreneceksin. İnsanların nelerden korktuğunu okuyup şaşıracaksın. Benimle başa çıkmak için püf noktaları keşfedeceksin. Bilimsel altyapımı inceleyeceksin. Hepsinden önemlisi, dostun olduğumu neden iddia ettiğimi anlayacaksın. O yüzden, sakın korkma!

    Bu kitapta benimle ilgili her şey var ve bunları okuduktan sonra korkudan korkmaman gerektiğini fark edeceksin!
    Evlere sığmayan sessiz bir öykü!

    İçine kapanık, dış dünyanın belirsizlikler ve bilinmezliklerle dolu olduğunu düşünen küçük çocuk, bir gün cesaretini toplayıp, kaybolmamak için elinde bir iple evden çıkar. O gün, içindeki korkularla yüzleşmekte kararlıdır...

    Burcu Yılmaz'ın, 2019 Tudem Edebiyat Ödülleri'nde ikincilik ödülüne değer görülen eseri Evden Çıktığımda; belirsizliklere, korkulara ve endişelere karşı cesur adımlar atmayı anlatan sessiz bir kitap.
    Tarih öncesinden coşkulu bir şarkı!

    Asırlar öncesinden günümüze dünyanın dört bir yanında dinozorların şarkısı çınlıyor! Denizin dibinde başlayan bu melodik yolculuk; karaya, gökyüzüne, ormanlara ve tüm yeryüzüne hâkim olan dinozor türlerini tanıma fırsatı sunuyor. 
     
    Yirmiden fazla dinozor türünün bulunduğu Dinozorların Şarkısı, etkileyici resimler eşliğinde, günümüzde hâlâ var olan, dinozorlara yakın diğer türlerin benzerliklerini ortaya çıkarıyor. Kitabın sonunda paylaşılan tarih çizelgesinde her türün yaşam alanına ve yakın akrabalarına yer veriliyor. Kısacası bu renkli kitap, eğlence ile bilimi buluşturuyor!
    Üçüncü dünyadan haberler...

    Polonyalı deneyimli gazeteci Ryszard Kapuściński'nin resmî haber dilinin ötesine geçen kendine özgü yazılarından oluşan Futbol Savaşı, 20. yüzyıl sonundaki savaşların ve zulmün kronolojisini sunuyor.

    Kapuściński etkileyici anlatımı ve olaylara, insanlara yönelik yaklaşımındaki duyarlılıkla Orta Doğu, Latin Amerika ve Afrika'daki devrim ve darbeleri, bunların arka planındaki hikâyeleri; savaşın gölgesindeki yaşamın korkutucu, tuhaf ve gülünç derecede saçma yönlerini birinci elden paylaşıyor.  

    Çoğunlukla tanıklıklardan oluşan Futbol Savaşı usta gazetecinin genç kaleminden yansıyan bir üçüncü dünya kaleydoskobu.
    Barışı sanatta arayanların elçisi: Yalınayak Gen

    Keiji Nakazawa tarafından yaratılan ve atom bombasının etkilerine dair tarihsel bir belge niteliği taşıyan ''Yalınayak Gen'' serisinin dokuzuncu cildi Sınırları Aşmak, tarihe tanıklık ettirmeyi sürdürüyor. 

    Hiroşima'nın bombalanmasını ve atom bombası ertesinde yaşananları küçük bir çocuğun gözünden aktaran bu gerçekçi manga, otobiyografik özellikler taşımasının yanı sıra savaşın trajedisini, yaşanan acıları ve her şeye rağmen dayanışmanın önemini vurguluyor.

    Sınırları Aşmak, sınırların olmadığı bir dünyada, bir ülkeden diğerine gökkuşağından köprüler inşa etmenin ne kadar muhteşem olacağını düşündürüyor, insanların gökkuşağından köprüleri özgürce geçip birbiriyle dostça konuştuğu savaşsız, huzur dolu bir dünya düzeni düşletiyor.
    Gökyüzünü hareketli seyretmeye ne dersiniz?
     
    Gözen Kamaz'ın hazırladığı Ayışığı'nın Gökyüzü Atlası, her gece gökyüzüne bakarak uzayın engin boşluğunda parlayan sayısız yıldıza dair hayaller kuran bir kız çocuğunun takımyıldızlarını keşif hikâyesini sayfalarına taşıyor.

    Ayışığı, bir gece denizin ve yıldızların çağrısına uyarak gittiği sahilde, gözlerini yine göğe çevirdiğinde hiç beklemediği bir sürprizle karşılaşır. Gökyüzünü bilgeliğiyle aydınlatan Aydede, ona takımyıldızlarının birbirinden ilginç hikâyelerini anlatmaya başlar. Aydede anlattıkça yıldızların her biri adlarını taşıdıkları varlıklara; büyük bir ayıya, Herkül'e, aslana, çobana, kartala, kurda ya da tavşana dönüşerek hareketlenir.

    Ayışığı'nın mutluluk içinde izlediği takımyıldızlarının bu inanılmaz canlanışına biz okurlar da kitabın resimlenmesinde kullanılan özel bir optik illüzyon tekniği olan kinegram sayesinde ortak oluruz.
    İyi Kitap'ın 135. sayısı yayında!

    Her daim ''iyi kitap''ların izini süren İyi Kitap'ın 135. sayısı, pandemi koşulları nedeniyle bir kez daha elektronik ortamda okurlarına ulaşıyor.

    Birbirinden renkli kitaplar ve nitelikli inceleme yazılarıyla dolu Haziran 2021 sayımızda, okurlarımızı her zamanki gibi ''iyi kitap''larla buluşturmaya devam ediyoruz.  
     
    Tudem Yayın Grubu bünyesinde çıkarılan ve ücretsiz olan İyi Kitap'ı 
    www.iyikitap.net
    Dergilik ve Magzter üzerinden okuyabilir, dilerseniz bilgisayarınıza indirebilirsiniz.

    İyi Kitap'la ilgili güncel bilgilerden haberdar olmak için derginin sosyal medya hesaplarını takip edebilirsiniz.
     
     
    Copyright © 2021, Tudem Yayın Grubu, tüm hakları saklıdır.
    Bu e-posta, Tudem Yayın Grubu iletişim listesine kayıtlı olduğunuz için gönderilmiştir. 
     
    TUDEM YAYIN GRUBU
    1476/1 Sokak No:10/51 35220 Alsancak, Konak / İzmir
    Tel: 0(232) 463 46 40 Faks: 0(232) 464 11 73

    www.tudem.com 

     
    İş bu bilgilendirme e-postalarımız 6698 sayılı kanun kapsamında ilgili maddelere uygun olarak yapılmaktadır. 6698 sayılı KVKK Kanunu kapsamında Kişisel Veriler ile İlgili Aydınlatma metnimize www.tudem.com/KVKK adresinden ulaşabilirsiniz.